Çocuğumun Özel Eğitime İhtiyacı Olduğunu Nasıl Anlarım? Gelişimsel geriliğin en büyük sinyali öncelikle konuşma geriliği ile başlar Çocuk kendi yaşıtlarına göre az kelime kullanıyor ise ya da sadece kendisinin anladığı bir dilde isteklerini ifade etmeye çalışıyorsa değerlendirme faydalı olacaktır. Fiziksel olarak yürüme, koşma veya tutma gibi motor becerileri içeren eylemleri yapamıyorsa gerilik gözlemlenebilir. Çocuğun bulunduğu yaşta göstermesi gereken becerileri gösterememesi özellikle bulunduğu yaştan daha geride beceriler sergilemesi dikkat etmemiz gereken en önemli olgudur. Çocuk iletişim kurmakta ya da sürdürmekte güçlük çeker ya da başaramaz Göz teması kurmaktan kaçınır ya da kısa süreli göz teması kurar. Odaklanmada ve başladığı işi bitirmekte zorluk çeker. Dikkati kısa sürelidir.
DEVAMIAtipik Otizm, bu sıralar belki de daha sık duymaya başladığımız terimlerden biri. Atipik otizm, her 250 çocuktan birinde görülen, otizm belirtilerinden bir kısmını gösterse de tanı koyulacak kadar yeterliliği olmayan çocuklara verilen addır. Bu çocuklar kendilerini sosyal ortamlarda geri çeken, iletişim kurmada, konuşmada zorluk çeken çocuklardır. Atipik otizmin en önemli özelliği erken tanı ve hızlı bir şekilde başlanan destek eğitim ve tedavi programları ile bireyin yaşadığı eksikliklerin düzeltilebilir olmasıdır. Bu sebeple bebeklik ve ilk çocukluk dönemlerinde ailelerin çocuklarını yakından izlemesi ve gelişimlerini takip etmeleri çok çok önemlidir.
DEVAMIDisleksi, bireyin zeka seviyesi olarak normal olmasına rağmen okuma, yazma, konuşma becerilerinde geride kalması durumudur. yaygın olarak okumada zorluk ve bozukluk olarak bilinen disleksi, bireylerin dikkatini, hafızasını ve sosyal yeteneklerini etkiler. Disleksi 1-2 yaş arasında seslerle tanışma döneminde ortaya çıkar. Bir çocuğa disleksi teşhisi konması için ailenin takibi ve hekim kontrolü çok önemlidir. Her konuşma güçlüğü ya da geriliği yaşayan çocuğa disleksi tanısı konamaz.
DEVAMIKonuşma bozuklukları, azımsanamayacak kadar çok çocukta görülen ve doğru şekilde ele alınmazsa çocuğun hem sosyal gelişimini hem de akademik hayatını etkileyen bir sorundur. Dil ve konuşma bozukluklarında durumun kaynağı işitme engeli, zihinsel engel olabilecekken nörolojik kaynaklı veya yarık damak sorunu da olabilmektedir. Bazı harfleri yanlış söyleme, söyleyememe, kekemelik bir tür dil ve konuşma bozukluğu olarak sayılabilir. Dil ve konuşma terapilerinde öncelikle sorunun tespit edilmesi sağlanır ardından da terapiye ihtiyaç olup olmadığına, tedavinin nasıl ilerleyeceğine karar verilir. Dil ve konuşma terapistlerinin görevi artikülasyon yani sesletim bozukluğu olan bireylerin yanlışlarını tespit ederek bunların doğru sesletimlerini öğretmek, konuşurken takılma sorunları yaşayan kekeme kişilere akıcı bir şekilde konuşma yöntemlerini öğretmek kısacası dil ve konuşma becerileri ile alakalı bir geri kalmışlık sorunu yaşayan her bireye destek olmaktır.
DEVAMI